Spor yapmak birçoğumuz için sürekli ertelenen bir programdır. Geç saatlere kadar çalışmamız gerekir. Katılmamız gereken davetler olur. Özel günleri kaçırmamamız gerekir. Bazen de özel bir gün olmasına gerek duymadan günün yorgunluğunu atmak için arkadaşlarımızla bir yerlere gidip sohbet etmek isteriz. En basiti, havalar biraz soğusa evden ya da ofisten dışarı çıkmak istemeyiz.
Bu programları hayata geçirirken de yıllık ödemesini yaptığımız spor salonuna gitmeyi genelde es geçeriz. Halbuki, kredi kartımızdan her ay çekilen ya da nakit ödediğimiz paralar bütçemize ciddi zararlar vermektedir. Neden almayacağımız bir hizmetin ücretini ödeyelim ki?
Hikâye birçok kişi için aynı şekilde başlar: ‘’Yarın kesin spora başlıyorum.’’ denir, birkaç gün zorlanarak spor salonuna gidilir. Sonrasında gitmeler giderek azalır ve başta bahsettiğimiz programlar, sporun önüne geçer.
Ne yapılabilir?
Kendimizi sıkmadığımız, en iyi hissettiğimiz ve dışarı çıkmak gibi bir durum da söz konusu olmayacağından hazırlanmaya gerek duymayacağımız bir yerde spor yapmak, kulağa daha mantıklı geliyor. Ayrıca hijyen konusunda da tereddüte düşmeyeceğimiz evimiz, aslında spor yapmak için ideal bir yerdir.
Önemli olan tabii ki spor yapmanın önemini kavrayabilmek ve sürdürebilmek… Bu sürekliliği sağlayabilmek için de kendimizi en iyi hissettiğimiz yerde spor yapmalıyız.
Hepimizin sağlıklı ve spor dolu bir hafta geçirmesi dileğiyle…